Korku ile çocukluk sıklıkla bir arada anılan iki kelimedir. Hayatın tam olarak soyut olarak kavranamadığı bu dönemde gelişimsel olarak korkular ortaya çıkabilir. Çocukluk çağı korkuları düşünce yapısının değişmesi ile birlikte yavaş yavaş kaybolur. Ergenlik döneminde ise bu korkular yerini bazı soyut düşüncelere bırakabilir. Ancak bazı çocuklar ileri düzeyde korku yaşarlar. Hatta son zamanlarda çocukların kendi aralarında bu korkuları yaydıklarını gözlemliyoruz.
Okul çağı korkuların arttığı bir dönemdir
Özellikle 7 yaş ile birlikte hayatı ve sosyal ortamları daha fazla tanımaya başlayan çocuklar bu dönemde korkularla daha fazla tanışmaya başlarlar. Bu durum hem düşünce yapısının değişmesinden hem de bu yaştaki çocuklara korku uyaranlarının daha fazla ulaşmasından kaynaklanır. Duydukları ve gördükleri şeyin etkisinde uzun süre kalabilirler.
Korku ile baş etmek için anlatma ihtiyacı hissederler
Çocukların birçoğu korktukları şeyi kolaylıkla paylaşır. Paylaşmak aslında farklı bir baş etme mekanizmasıdır. Bu şekilde içlerindeki stresi dışa yansıtmış olurlar. Dolaylı olarak korkuları diğer çocuklara da taşınmış olur. Kaygı düzeyi yüksek çocuklar ise hemen o anda korku geliştirmeye başlarlar. Günlük hayatın rutin gidişatı, birden bire korku ve kaygı ile değişmeye başlar. Korkan çocuklar hemen davranışlarını değiştirmeye başlarlar.
Kaygılı çocuklar çok daha fazla etkilenir
Her çocuk farklı şekillerde stres içeren sistemlerden geçebilir. Ancak kaygılı çocuklar bundan çok daha fazla etkilenir. Çocukta kaygı sistemi eğer çok aktif ise bunu daha bebeklik döneminden itibaren kendinde gösterir. Anneden ayrılmama, çabuk ağlama ve tedirginlik bunun bazı belirtileridir. Kaygılı çocuklar sosyal adaptasyonda ve bireysel dışavurumda da stres yaşarlar. Onların bu durumunu fark edip zamanında önlem almak gerekir
Ne yapmalı
Çocukların korkuları ile ilgili sabırlı olunmalıdır. Neden korkuyorsun bunda korkacak bir şey yok demek çözüm olmaz. Çocuğun mizaç özelliğine göre korkusu ile nasıl baş edeceğini öğretmek gerekir. Kimi zaman anlatmak kimi zaman ise davranışlarımızla göstermek yerinde olur. Kaygı ve korkularını görmezden gelmek ise doğru olmaz. Neden korktuğunu, hangi düşüncelerle bu korkuyu devam ettirdiğini, kendisinde olan duyguları konuşmanız gerekir.